Ülkemizde ve diğer coğrafyalarda yaşam alanı tercihlerinin değişmesi ile kırsal alanlara nazaran şehir yaşamını insanlar daha çok tercih etmeye başlamıştır. Nüfus yoğunlukları şehir merkezlerine doğru kaymıştır. Şehir hayatının imkanlarının fazla olması ve insanların para kazanma yöntemleri kırsal aktivitelerden, sanayi, ticaret yönünde değişmesiyle şehirler daha cazip hale gelmiştir. Bu da beraberinde kalabalık şehir yapılanmalarını insan ve araç trafiğinde muazzam artışı getirmiştir. Ulaşımın çoğunlukla karayolları ile sağlanması, insanların alım gücünün artmasıyla toplumda hususi araç sahibi olmak bir ihtiyaç olarak görülmeye başlanmıştır. Şehirlerde aile başına bir araç düşerken neredeyse kişi başı bir araç gibi bir oran yerleşmeye başlamıştır. Şehir yapılarının bu hıza ayak uyduramaması ile trafik koca bir sorun olarak hayatımıza girdi. İnsanlarımız güzergahlarını varacağı istikamete en kısa yol değil de en akıcı trafiğe sahip yollara göre belirlemekte. Burada tabiri caiz ise teknolojinin nimetlerinden yararlanmaya başlıyoruz. Dünyadaki örneklerine paralel olarak, yol yapmak yada farklı fiziksel çözümlerden çok teknolojinin dahil olduğu optimizasyon tekniklerine yer verilmeye başlanmıştır. Böylece ağır inşaat faaliyetleriyle kaybolacak zaman, iş gücü ve maddi kaynaklar farklı sosyal alanlara yönlendirilebilmektedir.
Değişen teknoloji insanların sosyal yaşamına birebir yansımakta. Hayatın her alanında bu değişimi gözlemek mümkün. Teknoloji denilince ilk akla gelen cihazlardan biri de bilgisayarlardır. Bu cihazlar 21. yüzyıla damgasını vurmuş ve önce masamızın üzerine sonra çantamıza kadar girmiş şimdilerde ise cep telefonlarıyla her an iletişimde kalmamızı sağlamakta.
İnsanların teknolojiye hızlı adaptasyonu ile son 20 sene de insanoğlu belki de hiç olmadığı kadar çabuk son teknolojiye ulaşabilir, kullanabilir halle geldi. Etrafımızdaki tüm araçlar, cihazlar akıllanmakta bizle olduğu gibi kendi aralarında da iletişime geçmeye başlamaktadır.
Geliştirilecek yeni çözümlerin kilit noktasını yazılımlar oluşturmakta, cihazlarımız ek yazılımlarla akıllılaşmakta bize yoğun trafikte nefes aldırıyor. Yazılımlarla, bize rota öneren cihazlarımız, kendi kendini yöneten kavşaklar, birbirleri ile iletişime geçebilen araçlarımız oluyor. Her ne kadar geleceğe dönüş filmindeki gibi uçan arabalarımız olmasa da.
Ulaşım sistemleri de hızlı teknoloji gelişmelerinden nasibini almış ve hızla akıllanmaya devam etmektedir. Ulaşım sisteminin her kademesine tesir eden bu yeni yöntemler; çevre temizliği, zaman ve enerji tasarrufu, filo yönetimleri, trafik emniyeti, trafik yoğunluğu gibi konulara birer alternatif çözüm üretmeyi hedeflemektedir. Burada temel esas sahadan elde edilen verilerin doğru biçimde işlenerek yoğunluğu minimize etmektir. Örneğin birden fazla yönün birbirleri ile kesiştiği noktada bulunan kavşaklardaki kameralardan elde edilen veriler işlenerek bir yapay zeka algoritması ile hangi yönün açılacağına kavşak kendi karar veriyor. Yada akıllı araç teknolojisi; markalar araçlarını bir çok sensör ve görüntüleme araçları ile donatarak araçlarını akıllandırmaya başladı bile. Şerit takip eden, otomatik fren yapan, yoldaki işaret levhalarını okuyarak hızını belirleyen araçlar yollarda. Ancak tam bir otonom sistem için biraz daha pratiğe ihtiyacı var bu araçların sanırım. Fark etmeden hayatımıza adapte ediyoruz teknolojiyi.
İşleyişlerine bakıldığında donanımsal gelişmelere tam uyumlu yazılımlardan oluşan sistemler hayatımızı gün geçtikçe kolaylaştırıyor. Kamera verilerinin görüntü işleme algoritmaları ile dahili bilgisayar ünitelerinde işlenmesiyle anlamlı bilgiler haline geliyor yani otomobillerimiz, kavşaklarımız görüyor ve karar veriyor.
Fatih KUBAŞIK
Bilgisayar Mühendisi
Asya Trafik Sinyalizasyon A.Ş.